Söylemeden geçemem ki, ben de bir bayanım. Türkiye'de, Amerika'da, Avrupa'da..farketmez ki, kadın olmak her yerde zor, hem de çok. Arzulanan bir bedeniniz, küçümsenen bir zekanız ve asla bir erkekle kıyaslanamayacak kadar zayıf bir kas gücünüz var. (yok) Ki tüm bu özellikler sizi özel hayatta, iş hayatında, aşk hayatında, cinsel hayatta kolay lokma yapıyor. Çoğu erkek bakış açısıyla rakip olarak bile kabul edilmiyorsunuz.
Yine de, herşeye inat ayakta durmaya, kendi kimliğinizi çalanlardan bunu geri almaya direniyorsunuz. Trafikte, işte, evde, okulda hem bakışlarla, hem sözlerle hem de fiziksel olarak tacize uğrama korkusuyla yaşıyorsunuz. Kalabalık ortamlara yanınıza bir erkek almadan gidemiyorsunuz; maça, gece eğlencesine, konsere ve daha bir sürü yere.. Sosyal hayatta bile ne kadar başarılı olursanız olun, ne mezunu olursanız, ne kadar kültürlü olursanız veya ne kadar ayaklarınızın üzerinde durursanız durun; yanınızda bir erkek yoksa; bir sevgili veya eş, hayatta başarısız olarak kabul ediliyorsunuz.
Hayatı boyunca tacize uğramamış bir bayana rastlamadım, ne zaman bayanlar arasında buna benzer bir konu açılsa hepimizin her zaman bu konu hakkında anlatacak bir hikayesi var ve hepimizin çantalarında birer biber gazı. İlk sözlü tacizimi ilkokul 5'te okula giderken yaşamıştım mesela, eve gelip saatlerce ağladığımı hatırlıyorum. Ergenlik dönemimde gelişen hatlarımı saklamak için nasıl bol kıyafetlerle gezdiğimi, büyümeyi engellemek için nasıl kendimi kumaş parçalarıyla sardığımı ve aklımca büyümesini engellemeye çalıştığımı.İlk regl olduğumda yediğim okkalı tokatı ve daha binlercesi.
Bu yazıyı niye mi yazdım, çünkü bi bayan olarak #ÖzgeCanAslan'a yapılan şeyi kabul edemiyorum, susmak istemiyorum. Kendi başıma gelmiş gibi canım acıyor, hayatını karartan ve onun bu kadar acı yaşamasına neden olan kişinin hala benimle aynı havayı soluyo olmasını içime sindiremiyorum. Aynısını yaşasın istiyorum, gencecik bir kızın hayallerini bıçakladığı ve yaktığı için aynı şeylerin ona da yapılmasını istiyorum.
Bu ülkede genç bir kızın minibüse binme özgürlüğüne balta vurduğu için, bundan sonra bu olay yüzünden minibüse bindiğinde tedirgin olacak her bir genç kıza yaşatacakları için o kişiden nefret ediyorum. Bayanlar kadar erkeklerin de sesinin gür çıkmasını, bu kişinin gireceği ceza evinde hakettiği muameleyi görmesini istiyorum.
Öyle çok şey istiyorum ki hiç biri o gece yaşananları geri getirmeme ve o kızcağızın yaşadığı korkuyu hafifletmeme yetmiyor.
O gece nelerle meşgul olduğumu ve o saatlerde o kızcağızın içinde bulunduğu durumda neler yaşadığını düşündükçe, o an nasıl oldu da bu dünya yıkılmadı, kıyamet kopmadı, deprem falan olmadı anlam veremiyorum. Toprak, yer, gök nasıl müsade etti, neden bu dünya bu acıyla sallanmadı ve bizi uyarmadı..içim içimi parçalıyor..
Mekanı cennet olsun demicem, bundan adım kadar eminim. Umarım katillerinin bu dünyada ve diğer tarafta mekanı cehennem olur.
Sevgilerimle..
Yorumlar
Yorum Gönder